Size bir sır vereyim: Ben aslında çok başarılı bir insanım. Tabii ki bunu henüz banka hesabım ya da çevrem bilmiyor olabilir, ama o YouTube motivasyon videolarındaki insanlar sürekli böyle diyor, demek ki doğrudur.
Her şey birkaç yıl önce başladı. İşsizdim, mutsuzdum ve Netflix’te izleyecek bir şey kalmamıştı. Sonra o video karşıma çıktı: “Sabah 5’te kalk, hayatını değiştir!”
Ben de dedim ki, “Tamam işte ya, bu adam çözmüş. Sabah kalkacağım, yürüyüş yapacağım, kitap okuyacağım, zengin olacağım.” İlk sabah alarm çaldığında, hayatım gerçekten değişti. Eskiden mutsuz ve uykulu biriydim; artık mutsuz, uykulu ve öfkeli biri oldum.
Bir hafta sonra başka bir video gördüm: “Soğuk duş al, konfor alanından çık!” Bunu da denedim. Çıktım mı konfor alanından? Kesinlikle çıktım. Artık sabahları mutsuz, uykulu, öfkeli ve soğuk duşla travmatize olmuş biriydim.
Sonra “Kendini zorla, limitlerini aş!” videolarıyla devam ettim. Evde 30 şınav çekecektim, 5. şınavda yere yapıştım. Limitlerimi aşmak yerine, limitlerime yüzüstü düştüm.
İlerleyen günlerde “Risk almadan zengin olunmaz!” diyen videolara denk geldim. Ben de risk aldım ve elimdeki azıcık birikimle kriptoya girdim. Zengin olmadım ama harika bir tecrübe edindim: Parayı batırmak da bir tür kişisel gelişimmiş.
Sonuç olarak, kişisel gelişim videolarıyla kişisel batış yaşadım. Ama en azından bir şey öğrendim: YouTube algoritması sizi bazen motive eder, bazen de batırır. Ben ikincisini seçtim. Neyse ki, en azından motivasyon videolarıyla dalga geçerek eğleniyorum. Yine de o videolarda dedikleri gibi, “hayat bir maraton, sprint değil”miş. Ben de şimdi sakince bu maratonun kenarında oturup koşanları seyrediyorum.
Peki ya siz? Motivasyon videolarıyla hayatınızı değiştirdiniz mi, yoksa siz de benim gibi kişisel gelişim mağduru musunuz?